15 Ağustos 2006

cep telefonlarına gelen reklam-haber-duruyu-promosyon mesajları

önce hemen söylemek istiyorum "topunuzun allah cezasını versin"

"bela" diyeceğim de, annem bela okuma der hep o yüzden diyemiyorum. ama dilerim cep telefonunuzu mesaj yüzünden kullanamaz olursunuz, en acil zamanda onlarca mesaj gelir de işinizden gücünüzden olursunuz, habersiz kalırsınız, uçağı, treni kaçırırsınız da dımdızlak ortalıkta kalırsınız ; karınızla metresinize gönderdiğiniz mesajlar yanlış gider, evinizden barkınızdan olursunuz, çoluğa çocuğa rezil olursunuz; en gizli mesajlarınız promosyon mesajı olarak dağıtılır da işinizden gücünüzden olur karnınız aç kıçınız açık kalırsınız inşaallah.

benim günlük ortalamam 3. bildiğim ya da bilmediğim ya da bilip de adam sandığım bir sürü yerden günde ortalama 3 mesaj alıyorum. genellikle adam gibi saatlere denk gelmekle birlikte haftada en az bir defa da, mutlaka hıyar gibi bir saatte bir mesaj geliyor. ya uykudan fırlıyorum, ya hayırdır diyip korka korka telefona bakıyorum. e gecenin 3'ünde hangi normal zeka sahibi bir firma "temizlik ürünlerinde % 3 indirim" diye mesaj gönderir ki. gaza gelip de o saatte parke mi cilalayacağım yani...

genellikle tamamına yakınını mutlaka mesaj engelleme özelliğiyle engelliyorum ama illa ki bir defa almış oluyorum tabi bu salak mesajları.

bir de isteyerek mesaj almak için başvurduğum yerlerden gelen istemediğim mesajlar yığını var. mesela bazı bankalar bir güvenlik aşaması olarak böyle bir hizmet veriyorlar. hesabınızdan internet üzerinden yapılan bir işlemi size hemen bildiriyorlar ki bir sakatlık varsa anında haberiniz olsun.

( burada geniş bir parantez açmak isterim. adam benim hesabımdan hırsızlık babından bir işlem yapacak olsa, önce benim haberim olmasın diye o telefon numarasını da değiştirmez mi acaba. hesabıma girecek kadar zeki, bankadaki paramı kendisinin bulunamayacağı ama parayı alabileceği bir hesaba aktarak kadar cin bir hırsız bu detayı atlar mı sizce ? )

e iyi güzel, ama tabi bu şekilde bir türlü numarayı bankaya kaptırmış oluyorsunuz. sonra "acaba bu gece benimle buluşma ihtimalin var mı ? belki güzel bir yemek, belki biraz dans?" diye hayallerinizdeki kıza attığınız mesaja cevap beklerken bir de bakıyorsunuz "büyükbaş hayvancılıkla uğraşanlara 6 ay geri ödemesiz %1.0000001 faizle 244 ay kefilsiz kredi, hemen arayın akşama inekleriniz evinizde..." diye bir mesaj. akşam bankacak oturmaya gelecekler herhalde diye düşünüyor tabi insan ilk önce.

sorna bir de benim "kurumlararası ortak telefon veri tabanı" olarak adlandırdığım bir komplo teorim var. yani siz x firmaya güvenip telefonu veriyorsunuz ama bu hayvanlar bunu y ve z firmalarıyla da paylaşıyorlar. üstelik y firması da ( e o da hayvan tabi) telefon numaralarını t,v,c firmalarıyla paylaşıyor. z firması ise sadece p firmasıyla paylaşıyor. ( az hayvan onlar) lakin p firması (hayvanoğluhayvan) q,w,m,g ve d firmalarıyla bunu paylaşıyor.

ve işin kötüsü bu firmaların sayısı alfabeyle ve hayvanlar alemiyle sınırlı değil. ve işin kötüsü " egzantrik dişlilerde yağ tortusuna son. plexiropsotik megzatinom artık türkiye'de. bizi arayın" tarzı bir mesajla ilgili özgün bir küfür de üretemiyorsunuz. en klasik yaklaşımla "egzantrik dişlinize bir plexiropsotik megzatinomunuza iki " diyeceksiniz ama onunda ne olduğu belli değil, insan korkuyor.

yurt dışında bulunanlar için durum daha da vahim. zira orada size gelen bu salak mesajların yurtiçi ücreti dışında kalan kısmını da siz ödüyorsunuz. genellikle hep yurt dışında olan bir arkadaşım anlatıyor : " bir mesaj geliyor 'filancamarkette tavuk bugün sadce 2.34 YTL' diye mesaj geliyor. ulan marketin yerini bilmem, ağzıma tavuk koymama ama bu mesaja ben şu kadar para ödüyorum"

ben bu tip mesajlarla ilgili olarak elimden geldiğince beni rahatsız eden kurumu da rahatsız etmeye çalışıyor ve bir türlü geri bildirimde bulunuyorum. ama tabi bu durumda kabak danışmadaki gariban personelin başında patlıyor genellikle.

ben, her ne kadar "bakın hanımefendiciğim/beyefendiğicim bu işte sizin bir suçunuz yok ama sizin beni genel müdürünüze aktarma şansınız olmadığına göre ben de ona olan sinirimi size yansıtmak durumundayım, lütfen bant kaydınızı kendisine dinletin ki üstünüzde kalmasın" gibi bir girişle lafa girsem de görevli arkadaş eninde sonunda bana maruz kaldığı için bir miktar yıpranıyor tabi.

bir de daha "mahalli" olan mesajlar var: "çardak lokantası size bir telefon uzaklıkta, abuzittin çardak" "toss kuaförle saçlarınız istediğiniz gibi" "telefonu sokacak yer mi arıyorsunuz biz hizmetinizdeyiz"......

modernlik ve teknoloji diye kullandığımız ürünler hayatımızı nasıl da terörize ediyor bazen, şaşıp kalıyorum.

3 yorum:

Adsız dedi ki...

harika bir yazıydı.Çok teşekkürler.Siteni sık kullanılanlara ekleyeceğim ama çokda umrunda değildir yani:)Bu tür yazılarına devam et eğier kitap yazarsan alacağıma da söz veriyorum

Semazem dedi ki...

niye umurumda olmasın canım kardeşim :) sen yazdığıma değer vermişsin, daha ne isteyeyim..

ola ki yazarsam, kitap benden hediye :D

Semazem dedi ki...

Bu adresten bu mesajları nasıl engelleyeceğinizi görebilirsiniz.