"minimum tecavüz"
duymadıysanız duyun diye, bir kaç gündür duyduğum bu başlığı alıp burada da aynen kullandım. evet konumuz "minimum tecavüz"
duymayan kaldıysa diye olayı da açıklayayım : ankara kültür ve tabiat varlıklarını koruma kurulu, ankara'nın şirin mekanlarından birisi olan kuğulu park'ın bir bölümünün yol yapılma çalışmasın çerçevesinde kullanılmasına karar vermiş. bu olayı, basın tecavüz olarak değerlendirmiş ve miktarın belirsizliği konusunda da hayrete düşmüş, sonuçta bu başlık çıkmış ortaya.
ne kadar bölümünün kullanılmasına karar vermiş, bu konuda bir açıklama yok. buna belediye başkanı ile şantiye şefi arasındaki birileri karar verecek. belki de dozer operatörü..
mesela bana göre minimum, 3 tane parke taşından ibaret. babama sordum % 15 dedi. bizim bakkal "yok indirim falan alıyorsan böyle al" dedi. mahalledeki nesbiye hanım teyze "ununu bol koyacaksın ki dadı da güzel olsun" didi. ehm, yani dedi. akşam çöpleri karıştırıp kartonları toplayan aileye sordum "odununu bize versinler 2 saate tek dal bırakmayız o parkta" dedi.
e hadi bakalım şimdi. nasıl bilebiliriz onlar ne diyecek !
bari 3-5 tane farklı proje yapıp onları oylasaydınız, kazananı da halka açıklasaydınız, belki daha olumlu karşılanır belki bir grup tarafından da destek görürdü. ama minimum ne demek yahu. hadi bana da izin verin, ben de venedik tacirliğine soyunup sırtınızdan minimum miktarda et alayım . yahu nesinden korkacaksınız ki, minimum dedim.
tabi kuğulu park'ın adı belediyenin bir yazısında geçince hemen harekete geçen sivil toplum örgütleri hemen ayaklanarak parkı istila ettiler ve "koruma altına" aldırlar. çankaya belediyesi de bu örgütlere destek verdi. zaten söz konusu kurulda da çankaya belediyesinden olan üye "hayır" oyu vermişti.
ankara'lı değilim. 8 yıldır burada yaşıyorum sadece. ama görüyorum ki 2-3 sende bir mutlaka bu kuğulu parkın bir tarafının bir şey yapılmasıyla ilgili bir proje mutlaka gündeme gelir. birilerinin kuğuyla mı bir sorunu var, küçükken ördek mi gagaladı, yüzmeyi mi bilmiyor nedir anlayamadım.
tamam kuğulu parkı kaldırırsanız yol çok genişler, hatta belki bir yonca kavşak bile yapabilirsiniz. lakin kuğulu parkın hem şeklen hem de manen bu şehre kattığı şeyler, benim gibi sonradan buraya gelmiş birisi için bile saymakla bitmez. hele ki çocukluğunda anneannesinin elinden tutarak o parka gelmiş, şimdiki eşiyle orada vakti zamanında gizlice buluşmuş ve ne bileyim, aklıma gelmeyen daha sayısız anının sahipleri için çok daha fazla anlam ifade eder. hani Atatürk bulvarını trafiğe kapatsanız bu kadar tepki almazsınız ama kuğulu park olmaz.
sanırım bu bir inatlaşma oldu artık. birileri illa ki o parka bir çivi çakacaklar, bir ağacı kesecekler, gölün suyunu boşaltacaklar iki tane kuğuyu hakkari'ye sürecekler de rahat edecekler. ya da o günleri görmeden çekip gidecekler :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder